Adını İspanya, İtalya, Türkiye, Fransa, Hırvatistan ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinin beslenme biçimlerinden alan Akdeniz diyeti; tahıl, meyve, sebze, baklagil ve yağlı tohum tüketimine dayanıyor. Dengeli miktarlarda kırmızı et ve alkol içeren bu diyette su ürünlerine geniş yer veriliyor.
Yüksek oranlarda antioksidan bileşen ve posa, düşük miktarda kalori ve doymuş yağ asidi içeren Akdeniz diyetinin obezite, tip 2 diyabet, Alzheimer, kanser ve kalp-damar hastalıklarında yararlı etkileri bulunuyor.
Üç ana öğünle birlikte bir ya da iki ara öğün bulunan ve uygulaması en kolay beslenme stillerinden biri olan Akdeniz diyeti her yerde kolaylıkla bulunabilen şu besinlerden ve uygulamalardan oluşuyor:
- Natürel sızma zeytinyağı yemeklerin neredeyse tamamına ekleniyor.
- Ceviz, badem ve fındık gibi yağlı tohumlar ara öğünlerde kullanılıyor.
- Kırmızı et tüketimi olabildiğince azaltılıyor.
- Balık ve su ürünleri haftanın 2-3 günü tüketiliyor.
- Yemeklerle birlikte ya da ana öğünlerden bağımsız olarak ılımlı miktarda şarap alınıyor.
- Her gün 2-3 litre su içiliyor.
Haşlama, fırınlama ve buharda pişirme gibi sağlıklı yöntemlerin kullanıldığı Akdeniz diyeti kişinin sağlık durumuna, vücut kompozisyonuna, hedeflerine ve gereksinimlerine göre diyetisyen tarafından planlanıyor.
Yaşam boyu uygulanabilen bu diyet, ağırlık kaybetmek amacıyla da tercih edilebiliyor. Konuya ilişkin geniş bilgi için uzman diyetisyeninizle görüşün. Keyifli ve sağlıklı günler diliyorum.
0 yorum