Son dönemde hem Türk hem de dünya mutfağında yaygınlaşmaya başlayan kakulenin Hindistan’a özgü baharatlardan biri olduğu biliniyor.
Keskin kokulu, mercimek şeklinde ve büyüklüğünde kırmızıya çalan esmer meyveleri bulunan kakule, yetiştiği yere göre isimlendiriliyor. Seylan kakulesi, Malabar kakulesi ve Siyam kakulesi en popülerlerinden…
Kakule yapısında hangi besin ögelerini barındırıyor?
Hem meyvesi hem de esansiyel yağı tıbbi amaçla kullanılan kakule demir, magnezyum, selenyum ve çinko içeriyor.
Kakulenin sağlığa katkıları neler?
- Kakulenin bakteriler ve virüsler üzerinde etkili olduğu; soğuk algınlığı, bronşit, öksürük, yüksek ateş şikâyetlerinin hafifletilmesinde yararlı etkilerinin bulunduğu bildiriliyor.
- Kakule bağışıklık sistemini destekliyor: Enfeksiyon hastalıklarıyla sıkça karşılaşan kişilerde direnç oluşmasına yardımcı oluyor.
- Ağız ve boğaz yangılarında etkili olan kakule ayrıca ağız kokusunu azaltarak ağız hijyenini destekliyor. Çalışmalar kakule ekstresinin tükürük örneklerindeki bakteri sayısını %54 oranında azaltabiliyor.
- Kakulenin esansiyel yağı, aerobik egzersiz sırasında vücudun oksijen kullanımını artırıyor.
- Kakulenin antioksidan, antihipertansif ve diüretik etkinlik gösterdiği belirtiliyor.
İçerdiği sineol sayesinde kakule astım ve sinüzit semptomlarını hafifletiyor.
Zencefil, tarçın ve kakule içeren karışımın kan şekerini düşürdüğü bildiriliyor. Hem obezitesi hem de prediyabeti bulunan kadınlarda her gün 3 gram toz kakule tüketiminin bel çevresini azalttığı ifade ediliyor.
3 gramı geçmemesi koşuluyla ikili ya da üçlü kürler hâlinde toz kakuleyi her gün kullanabilirsiniz.
Kakuleyi sadece tıbbi/diyetetik amaçla değil aroma vermesi için de diyetinize ekleyebilirsiniz. Bergamotu andıran özel kokusundan dolayı çayınızı kakuleyle lezzetlendirmek isteyebilirsiniz. Konuya ilişkin geniş bilgi için uzman diyetisyeninizle görüşün. Keyifli ve sağlıklı günler diliyorum.
0 yorum