Mor ekonomi, toplumsal cinsiyet eşitliğini ekonomik yapılarla birleştiriyor. Kadınların iş gücüne katılımını artırmayı, ekonomik süreçlerde eşit temsil edilmelerini sağlamayı ve kadın girişimciliğini desteklemeyi hedefliyor.
İsmini, feminizmle ilişkilendirilen mor renkten alan bu ekonomi modeli aynı zamanda toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığı azaltmayı amaçlıyor.
Bu ekonomi, kadın emeğinin görünür kılınması ve değerinin artırılmasıyla başlıyor. Ev içi emeğin ekonomik katkı olarak kabul edilmesi ve kadınların tarım, tekstil, sağlık gibi alanlarda daha fazla söz sahibi olmaları, mor ekonominin hedefleri arasında yer alıyor. Ayrıca kadın girişimciliğini teşvik eden mikro kredi uygulamaları, eşit ücret politikaları ve aile dostu iş modelleri bu kapsamda önemli yer tutuyor.
Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar, mor ekonominin gelişmesi için projeler ve fonlar oluşturuyor. Araştırmalar, kadınların ekonomiye tam katılımının küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’yı (GSYH) %25 oranında artırabileceğini gösteriyor. Ancak, bu hedefe ulaşmak için kadınların eğitim, sağlık ve adalete erişimlerinin iyileştirilmesi gerekiyor.
Mor ekonomi, yalnızca ekonomik fayda sağlamayı değil aynı zamanda toplumsal yapıları daha adil ve eşit hâle getirmeyi amaçlayan bir anlayış sunuyor. Kadınların ekonomik özgürlüğü, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde güçlenmeyi beraberinde getiriyor. Bu model, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda tüm bireylerin eşit fırsatlara sahip olduğu bir dünya yaratmayı vurguluyor.
Bir yanıt yazın