Motivasyon (güdülenme) hedefe yönelik davranışlarımızı başlatan, sürdüren ve durduran süreçler olarak tanımlanıyor. Motivasyonu bilinçli ve bilinçdışı şekilde işleyen bir dürtü gibi düşünebiliriz.
Harekete geçmemizi sağlayan motivasyon basit şekilde tanımlansa da motivasyonumuzu neyin, ne zaman ve nasıl tetiklediği tam olarak açıklanamıyor. Motivasyonun genel olarak iki kaynağı olduğu düşünülüyor: Birincil (organik) güdüler ve ikincil (kişisel-sosyal) güdüler.
Birincil (organik) güdüler
Bazı araştırmacılar motivasyonumuzun kaynağının açlık, susuzluk, cinsellik gibi fizyolojik ihtiyaçlarımızla ilişkili olduğunu düşünüyor. Onlara göre fizyolojik ihtiyaçlarımızı karşılamak ve bedenimizin homeostatik dengesini sağlamak için harekete geçiyoruz:
- Midemizin guruldaması ve açlık sinyalleri bizi yemek yemeğe,
- çok yürüdüğümüzde ortaya çıkan ağrılar bizi oturmaya,
- idrara sıkışmak bizi tuvalete gitmeye motive ediyor.
Her zaman aç ve yorgun olmayabiliyoruz. Peki o koşullarda bizi yemeğe veya oturmaya motive eden ne oluyor? Bu nedenle birincil güdüler eylemlerimizin ve bizi motive eden şeylerin nedenlerini her zaman açıklamayabiliyor.
İkincil (kişisel-sosyal) güdüler
Diğer araştırmacılar ise;
- aidiyet, saygınlık, özerklik gibi sosyal faktörlerin
- bilme, anlama, merak gibi bilişsel faktörlerin bizleri motive ettiğini söylüyor.
Örneğin aç olmasak da tadını merak ettiğimiz için bir yemeği yiyebiliyoruz. Buradaki motivasyon kaynağı açlık yerine merak oluyor.
Birincil ve ikincil motivasyon kaynakları çoğu zaman beraber çalışıyor. Bedenimiz açlık sinyalleri verdiğinde aç olduğumuz için yemeğe yönelirken aynı zamanda merak ettiğimiz bir yiyeceği seçebiliriz.
Başka bir örnek daha verelim. Yürüyüş yaptıktan sonra yorulup oturmak isteyebiliriz. Hissettiğimiz ağrılar ve acılar bizi bir kafeye oturmaya motive edebilir ancak herhangi bir yere değil de aidiyet hissettiğimiz bir kafeye oturabiliriz. Burada da birincil ve ikincil güdülerin beraber çalıştığını görüyoruz.
Yukarıdaki örneklere baktığımızda motivasyonun dinamik ve çoğunlukla bilincinde olmadığımız bir süreç olduğunu görüyoruz. Motivasyonun doğası gereği hepimiz için ve her zaman geçerli tek bir motivasyon kaynağının olmadığını söyleyebiliriz.
Motivasyonu tetiklemek için oluşturulan cümleler o an için size iyi hissettirse de bu durum genellikle kısa sürüyor. Bu nedenle çeşitli platformlarda “motivasyon reçeteleri” sunan kişilere eleştirel yaklaşmanızı öneriyorum. Sağlıklı günler.
0 yorum