Sinir sistemimizin ve beynimizin işlevleri ile ilgili klasik görüşler beynimizin yetişkinlikte sabit bir yapıda olduğunu ifade ediyordu. Günümüzde beynimizin yeni deneyimlerle ve öğrenmeyle değiştiği biliniyor.
Sinir sistemimizin deneyimlere ve çevresel uyaranlara yanıt vererek kendini değiştirebilme yeteneğine nöroplastisite deniyor. Elbette öğrenmenin en hızlı olduğu zamanlarda yani çocukluk döneminde nöroplastisite daha yüksek oluyor.
Nöroplastisite yeteneğimiz olmasaydı, başka bir deyişle yeni sinir yolları ve bağlantılar oluşturma kapasitemiz olmasaydı yeni bir şey öğrenmemiz pek mümkün olmazdı. Bu yetenek sayesinde yeni bir dili konuşma, müzik aleti çalabilme, dans etme gibi becerileri öğrenebiliyoruz.
Öğrenmenin yanı sıra iyileşme süreçlerinde de nöroplastisitenin önemli işlevi bulunuyor. Beyin hasarları sonrasında beyin kendini yeniden yapılandırabiliyor. Örneğin; hareket etmeyle ilgili beyin bölgesi zarar gören birinin sinir sistemi, hareket becerisini yeniden kazanmak için beynin diğer bölgelerinde yeni sinirsel bağlantılar oluşturabiliyor.
Nöroplastisite kapasitenizi bilinçli şekilde kullanmanın birçok yolu bulunuyor:
- Zihin egzersizleri yapabilirsiniz.
- Yeni sinir yolları oluşturmada önemli bir araç olan egzersizi kullanabilirsiniz.
- Meditasyon teknikleri ile stresinizi azaltabilirsiniz.
- Yeni becerilerin alışkanlıklara dönmesi için tekrar yapabilirsiniz.
Beyin hasarları gibi yeti kaybına yol açan durumlarda da rehabilitasyon süreçleri küçük adımlarla, tekrarlarla ve pratiklerle beynin nöroplastisite yeteneğinden yararlanmayı amaçlıyor.
Nöroplastisite, beynimizin kendini korumak ve değişen koşullara uyum sağlamak için ne kadar esnek ve güçlü olduğunu gösteriyor. Bu esneklik bize hareket ve değişme imkanı sağlıyor.
Bir yanıt yazın