Obezite, vücutta aşırı ve anormal yağ birikmesi şeklinde tanımlanıyor. Türkiye’de obezite kadınlarda %41, erkeklerde %20,5 ve toplamda %30,3 oranında¹ görülüyor. Obezitenin nedenlerini, belirtilerini, tanı yöntemlerini, tedavisini ve beslenme yaklaşımını birlikte inceleyelim.
1 • Obezitenin nedenleri nelerdir?
Obezitenin pek çok nedeni bulunuyor. Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının olmaması obezitenin oluşmasında en büyük etken olarak gösteriliyor. Obezitenin diğer nedenlerini ise şöyle sıralayabilirim:
- Hatalı beslenme alışkanlıkları, beslenme eğitiminin yetersizliği,
- sık aralıklarla çok düşük kalorili şok diyetler uygulama,
- fiziksel inaktivite,
- gelir düzeyi, yaş, cinsiyet, eğitim durumu, sosyal ve kültürel etkenler,
- metabolik, hormonal, kalıtımsal ve psikolojik etmenler
- kronik alkolizm,
- birtakım ilaçlar,
- doğum sayısı, biçimi (sezaryen, normal) ve sıklığı
- anne sütünün yeterli miktarda ve sürede alınmaması
2 • Obezite belirtileri nelerdir?
Vücut yağ kütlesinin artması obezitenin en önemli belirtisi olarak karşımıza çıkıyor.
3 • Obezite tanı yöntemleri nelerdir?
Beden kütle indeksi, obezitenin tespit edilmesinde en yaygın olarak kullanılıyor. Beden kütle indeksi vücut yağ oranını doğrudan ölçmemesine karşın yağ oranı tahminini %90’ın üzerinde doğruluk payı ile yapıyor. Beden kütle indeksinin 30 kg/m² değerinin üzerinde olması obezitenin bulunduğunu gösteriyor.
Vücudun kas, yağ ve su gibi bileşenleri ile obezite durumunun yakından ilişkili olduğu biliniyor. Profesyonel vücut kompozisyon analizi vücut ağırlığını oluşturan yapıların analiz cihazları ile kapsamlı olarak ortaya çıkarılmasına deniyor. Obezitenin tespit edilmesi amacıyla yapılan bu analizde uzman diyetisyen tarafından BIA yöntemi kullanılıyor. Bu yöntem sayesinde tahmini veriler yerine direkt ölçüm yapılarak obezite durumu tespit ediliyor.
4 • Obezite tedavi yöntemleri nelerdir?
Obezite tedavisinde farklı yöntemler² uygulanıyor, bunlar:
- Tıbbi beslenme tedavisi
- Egzersiz tedavisi
- Sosyal, psikolojik destek ve davranış terapisi
- Farmakolojik tedavi
- Cerrahi tedavi
- Geleneksel ve tamamlayıcı tedaviler
Obezitenin bireye verebileceği zarar ile tedavi sırasında oluşabilecek riskler arasında denge gözetilerek tedavi seçiminin hastaya özgü olarak yapılması gerekiyor. Obezite tedavisinde diyet ve fiziksel aktivite, yaşam biçimi değişikliklerini içeriyor. Yaşam biçimi değişiklikleri geleneksel olması, yan etki profili barındırmaması, ekonomik ve güvenilir sonuçlar vermesi nedeniyle cerrahi tedaviden daha öncelikli şekilde düşünülüyor. Yaşam biçimi değişiklikleri, obezite tedavisinin temel taşı olmakla birlikte farmakolojik tedavi ve obezite cerrahisi her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Obezitenin de içinde bulunduğu sağlık sorunlarına yönelik olarak geleneksel ve tamamlayıcı tedaviler Sağlık Bakanlığı tarafından öneriliyor.
Obezite tedavisinde tıbbi beslenme anahtar rol oynuyor. Kanıta dayalı sağlık araştırmaları ışığında hasta ya da danışanına özgü tıbbi beslenme tedavisi uygulamaya yetkili tek sağlık profesyonelleri olan diyetisyenlerin obezitenin önlenmesinde önemli rolleri ve sorumlulukları bulunuyor. Obeziteli bireylerde tıbbi beslenme tedavisi:
- Vücut ağırlığını hedeflenen düzeye indirmeyi,
- Obeziteden etkilenen bireyin 50’den fazla besin ögesi gereksinimini yeterli ve dengeli biçimde karşılamayı,
- Hastaya hatalı beslenme alışkanlıkları yerine doğru beslenme
alışkanlıkları kazandırmayı, - Vücut ağırlığı istenen düzeye geldiğinde tekrar ağırlık artışını
engelleyerek vücut ağırlığının sürekli olarak hedeflenen aralıkta
kalmasını hedefliyor.
Hastanın beslenme tedavisine uyum sağlayabilmesi için yapılacak değişikliklerin lezzet ve uygulanabilirlik açısından kabul edilebilir olması gerekiyor. Bu nedenle beslenme tedavisinin dikkate alınması ve diyetisyen tarafından uygun aralıklarla hasta ve danışan kontrollerinin yapılması öneriliyor.
Egzersizin ağırlık kaybı üzerindeki başarısı hakkında tartışmalar sürerken fiziksel aktivitenin abdominal obeziteyi azalttığı ve ağırlık kaybı sürecinde olası kas kütlesindeki kayıpları önlediği kesin olarak kabul ediliyor. Egzersizin enerji harcamasını artırmakla birlikte, enerji değeri kısıtlı diyetlerle birlikte yapıldığında olası yağsız doku kaybını azaltacağı belirtiliyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, beslenme tedavisine fiziksel aktivitenin de eklenmesini öneriyor. Yalnızca egzersiz yapan obeziteli bireylerin ideal vücut ağırlıklarına düşebildikleri fakat ulaştıkları bu ağırlıklarını korumayı başaramadıkları ortaya konuluyor.
Düşünce sistemlerinin duygu ve davranışlara yön veren temel faktör olduğunu savunan bilişsel-davranışçı terapi yaklaşımına göre psikolojik rahatsızlıklar, kişinin yaşadığı olayla ilintili hatalı düşünceleri doğrultusunda ortaya çıkıyor. Terapi içinde uyaran kontrolü, kendini izleme, pekiştirme ve güçlendirme, besin tüketim kontrolü, bilişsel yeniden yapılandırma ve fiziksel aktivite düzeyini artırma yer alıyor.
Obezite tedavisinde yaşam biçiminin değiştirilmesi esas kural olarak görülüyor, diyet ve fiziksel aktivite gibi yaşam biçiminde yapılan değişikliklerin bilişsel-davranışçı müdahalelerle birleştirilmesi obezite tedavisinin etkinliğini artırarak vücut ağırlığının korunmasını destekliyor.
Obezite tedavisinde cerrahi yöntemlerin hızlı ve güvenilir olduğu kabul ediliyorsa da uzun dönem sonuçları ve yaşam kalitesi üzerindeki etkileri hâlâ sorgulanıyor. ABD başta olmak üzere pek çok ülkede giderek artan oranda uygulanan bariyatrik cerrahi, sosyal bir sorunun yol açtığı tıbbi sonuçlara cerrahi bir çözüm olarak görülüyor.
Sağlık Bakanlığı, sağlığın korunması ve geliştirilmesine yönelik geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerini belirlemek bu yöntemleri uygulayacak profesyonelin eğitim ve yetkilendirilmeleri ile bu yöntemlerin uygulanacağı sağlık kuruluşlarının usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla 2014 yılında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’ni yayımlamıştır. Bu yönetmelikte 15 tedavi yöntemine yer veriliyor, bunlar: Akupunktur, apiterapi, fitoterapi, hipnoz, sülük uygulaması, homeopati, kayropraktik, kupa uygulaması, larva tedavisi, ortaderi tedavisi, proloterapi, osteopati, ozon uygulaması, refleksoloji ve müzik terapi olarak² karşımıza çıkıyor.
Bu uygulamalardan akupunktur ve hipnoz, eksojen obezite tanısı almış hastalarda beslenme tedavisine uyuma yardımcı olması amacıyla öneriliyor.
5 • Obezitede beslenme tedavisi nasıldır?
Detaylı anamnez (obezite ve diğer hastalıkların öyküsü), antropometrik ölçümler, laboratuvar bulgularının değerlendirilmesi, enerji ve besin ögesi gereksinimlerinin hesaplanması, yakından takip ve değerlendirme uygulamalarını kapsayan beslenme tedavisi, obezite ile yaşayan bireylerin ağırlık kaybetmelerini, yaşam biçimlerini iyileştirmelerini, hastalık risklerinin azalmasını ve yaşam kalitesinin iyileşmesini sağlıyor.
Obezite hakkında geniş bilgi için hekiminizle ve uzman diyetisyeninizle görüşün. Sağlıklı ve keyifli günler diliyorum.
¹Sağlık Bakanlığı, hsgm.saglik.gov.tr/tr/obezite/turkiyede-obezitenin-gorulme-sikligi.html ²Şenol Yıldız, acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/399776/yokAcikBilim_10319219.pdf
0 yorum