Sosyologlar ve sosyal psikologlar tarafından 1954-1964 yıllarında geliştirilen sosyal alışveriş kuramı kişilerarası çekiciliğin açıklanmasında kullanıyor.
Bu kurama göre ilişkiniz hakkında nasıl hissettiğiniz; ilişkinizdeki ödül-bedel dengesine bağlı olarak şekilleniyor.
Birlikte olduğunuz kişinin özelliklerini olumlu algılıyorsanız ve ilişkiniz dışsal kaynaklara (statü, insan, maddi kaynak) ulaşma potansiyelinizi artırıyorsa ilişkiniz sizin için ödül verici hale geliyor. Ancak ilişkiniz size çoğunlukla olumsuz duygular hissettiriyorsa ödediğiniz bedel daha fazla oluyor.
İlişkinizdeki ödül, bedelden daha fazla ise etkileşim olumlu sonuçlanıyor; ancak ödediğiniz bedel fazla olduğunda ilişki sizin için yorucu olabiliyor. Bu nedenle birini çekici bulmanız için etkileşimin olumlu sonuçlanması gerekiyor.
Etkileşiminizin olumlu olmasının yanı sıra ilişkiden beklentiniz de karşınızdaki kişiyi çekici bulmanızı etkiliyor:
- Bir ilişkiye yönelik beklenti düzeyiniz yüksekse ve bu ilişki beklentinizi karşılayacak kadar ödül verici değilse mutsuz hissediyorsunuz.
- Ancak ilişki için bedel ödenmesi gerektiğini düşünüyorsanız ve beklenti düzeyiniz düşükse aynı ilişki sizi daha iyi hissettiriyor.
Beklenti düzeyiniz ise birçok etken tarafından şekillendiriliyor:
- Daha önceki ilişkilerinizle ilgili yaşantılarınız,
- Sizin gibi olanların benzer etkileşimlerden neler elde ettiğine yönelik bilginiz,
- Başka bir ilişki yaşasaydınız ilişkiden elde edeceğiniz ödüle yönelik algınız beklenti düzenizi belirliyor.
Sosyal alışveriş kuramına göre mutsuz olan ilişkilerin devam etmesinin sebebi de burada yatıyor. Başka bir ilişkiye başladığınızda elde edeceğiniz ödülün çok az veya ödeyeceğiniz bedelin çok yüksek olması var olan mutsuz ilişkinizi sürdürmenize neden oluyor.
0 yorum