Kimi zaman mutluluktan, üzüntüden kimi zaman da kendiliğinden gelen tatlı isteği, kriz haline dönüşebiliyor. Peki aşağıdaki ifadeler size tanıdık geliyor mu?
Yedikçe daha fazla yemek istiyorum, karnım tok ama tatlı yeme isteği zihnimi sürekli meşgul ediyor. Yemekten sonra canım şekerli bir şeyler istiyor, tatlı yemezsem doyduğumu anlamıyorum. Diyetteyim, kilo vermem gerekiyor bu yüzden şekeri unutacağım derken kendimi Nutella kavanozunu bitirirken buluyorum.
Hatalı beslenme alışkanlıkları, insülin direnci, hipoglisemi, demir yetersizliği anemisi, adet öncesi sendrom, yönetilemeyen stres ve depresyon tatlı isteğinin artmasına neden olabiliyor. Peki tatlı krizlerine kalıcı olarak çözüm bulmak için nelere dikkat etmelisiniz?
1 • Tatlı krizlerine kalıcı çözüm: “Sağlık kontrolünden geçin”
Tatlı krizleriyle baş etmede sağlık kontrollerinizi yaptırmanız çok önemli çünkü hekiminiz şikayetlerinizi dinleyecek, gerekli gördüğü durumlarda fizik muayene yapacak ve tetkik isteyecektir. Sonuçlarınız doğrultusunda sizin için tedavi planlayacaktır. Bu planlamaya göre reçetenizi düzenleyecek, diyetisyen konsültasyonu yazacak ve tedavinize başlayacaktır. İleri tetkik ve tedavi gerektiren durumlarda ise muayene yapan hekim sizi başka bir sağlık kuruluşuna sevk edecektir.
2 • Tatlı krizlerine kalıcı çözüm: “Açlık diyetleri yapmayın”
Obezite ile yaşayan ya da ağırlık kaybetmek isteyen bireylerin yaptıkları hataların başında çok düşük kalorili ya da tek taraflı diyetler uygulamak geliyor. Uzun süre çok düşük miktarda kalori alırsanız vücudunuz enerji depolarını korumak ve hayatta kalmak amacıyla çareyi yağ hücrelerinden salınan iştah hormonlarını artırmakta bulacaktır. Bu durum vücudunuzun çok hızlı biçimde enerji alabileceğini bildiği yüksek karbonhidrat içeren besinlere yöneltecektir. Bu besinler ne yazık ki tatlılardır. Proteinler ile yağlar karbonhidratlara göre daha yavaş sindirildikleri için uzun süreli tokluk sağlıyor. Bu besin ögelerinin yetersiz alınmaları durumunda çabuk acıkma ve öğünden hemen sonra tatlı tüketme isteği oluşuyor. Bu durumdan kurtulmak için yeterli enerji ve besin ögesi almaya özen gösterin. Uzman diyetisyeniniz sizin için gereken desteği sağlayacaktır.
3 • Tatlı krizlerine kalıcı çözüm: “Doğru karbonhidrat kaynaklarını seçin”
Saflaştırılmış undan yapılan hamur işleri, pirinç pilavı, patates kızartması, cips, kola ve şeker gibi basit karbonhidratlar sindirim kanalından çok hızlı emilerek kana karışıyor. Bu durum kan şekerinin hızla yükselmesine neden oluyor. Hızla yükselen kan şekeri, insülin düzeyinin de yükselmesine yol açıyor. Böylelikle yükselen kan şekeri kısa zamanda düşüyor, tokluk süresi kısalıyor ve tekrar tatlı isteği oluşuyor.
4 • Tatlı krizlerine kalıcı çözüm: “Posa kaynaklarını diyetinize dâhil edin”
Diyet lifi yani posa içeren besinler mide boşalmasını geciktirerek tok kalmanıza yardımcı olacak, besin ögelerinin kana daha yavaş karışmasını sağlayarak kan şekerinizin ve insülin düzeyinizin hızlıca yükselmesini engelleyecektir. Tam tahıllı ve kepekli ürünler tercih ederek, ana öğünlerinizde sebze yemeklerine ve salatalara yer vererek, her gün iki avuç içi kadar meyve tüketerek ve haftada en az 2 kez kuru baklagil yiyerek posa alımınızı artırabilirsiniz.
5 • Tatlı krizlerine kalıcı çözüm: “Su tüketmeyi ihmal etmeyin”
Acıktığınızda ya da tatlı tüketmek istediğinizde kendinize şu soruyu sorun:
Acıktım mı yoksa susadım mı?
Çoğu birey susama duyusunu çay ya da kahve içerek veya acıktığını zannederek yemek ya da tatlı yiyerek köreltiyor. Her gün 2-2,5 litre içme suyu tüketin.
6 • Tatlı krizlerine kalıcı çözüm: “Ara öğün yapın”
Kolaylıkla hazırlanabilen, basit, pratik ve küçük öğünler ara öğün olarak tanımlanıyor. Ara öğünler vücudun gereksinim duyduğu temel besin ögelerinden pek çoğunu içeriyor. Öğün saatleri arasında uzun boşlukların olması tatlı isteği oluşmasına yol açabiliyor. Burada yer alan ara öğün seçeneklerini inceleyerek tatlı krizlerinizi azaltabilirsiniz.
Uzman Diyetisyen • Şenol YILDIZ
Unutmayın beslenmenizi ve yaşam biçiminizi iyileştirmek için farkındalık ilk adımı teşkil ediyor. Ancak farkındalık, bilmek tek başına yetmiyor, eyleme geçmeniz gerekiyor. Bu süreçte en büyük destekçiniz uzman diyetisyenin olacaktır. Sağlıklı günler diliyorum.
0 yorum