Travmatik yaşantılar; ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan, bireyin başa çıkma becerilerini zorlayan ve hayatın normal akışını sekteye uğratan olaylardır.
Travmatik yaşantıya sebep olan olaylar kaynaklarına göre 2 gruba ayrılabilir:
Savaş, tecavüz, işkence, zorunlu göç, kaza ve soykırım gibi insan kaynaklı olaylar
Deprem, sel, yangın, hastalık ve kayıp gibi doğal afetler/olaylar
Araştırmalara göre travmatik olaylar daha çok erkeklerin, gençlerin ve yoksulların başına gelse de kadınlar travmatik olaylardan daha çok etkileniyor.
Birey sadece travmatik olayı doğrudan deneyimleyerek değil; olaya tanık olarak veya olayın bir yakınının başına geldiğini öğrenerek de travma yaşayabiliyor.
Travmatik olaya maruz kalan bireyde;
- bilişsel ve duygusal açıdan olumsuz değişiklikler,
- yeniden yaşantılama,
- travmayı hatırlatan uyaranlardan kaçınma,
- aşırı uyarılmışlık gibi belirtiler görülüyor.
Travmatik olaya verilen bu tepkilerin 1 ay kadar sürmesi normal kabul ediliyor ve bu durum akut stres bozukluğu olarak tanımlanıyor.
Travma belirtilerinin 1 aydan uzun sürmesi bireyde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) olabileceğini düşündürüyor. TSSB ise bireyin işlevselliğini ciddi oranda bozuyor.
Akut stres bozukluğunda psikososyal destek yeterli olsa da TSSB için psikoterapi desteği gerekiyor. Yapılan çalışmalar TSSB’nin tedavisinde en etkili psikoterapi yönteminin bilişsel davranışçı terapi olduğunu gösteriyor.
0 yorum