Kültürel zenginlikler gebelik sürecinde, doğum ve doğum sonrası dönemde anneye ve yenidoğana zarar verebilen davranışları beraberinde getirebiliyor.
Kundaklama, albastı için önlem alma, kırkını çıkarma, bal sürme, şekerli su verme ve tuzlama yenidoğana uygulanan geleneksel yöntemler arasında yer alıyor.
Bu geleneksel uygulamalardan biri olan tuzlama, bebeğin banyo suyuna tuz koyma ya da bebeğin vücudunda çok terleyen bölgelere (koltukaltı, kasık ve boyun gibi) tuz sürülmesi yoluyla1 yapılıyor. Bu yöntemin bebeğin ter kokmaması, pişik ve isilik olmaması amacıyla2 uygulandığı belirtiliyor.
Doğum sonrasında bebeği tuzla yıkamanın zararları nelerdir?
- Bu uygulama yenidoğanın hassas olan cildinde tahrişe,
- ağrıya, deride kızarıklığa, deri bütünlüğünün bozulmasına,
- sıvı kaybına ve dehidratasyona2
- hipernatremi olarak isimlendirilen ve serum sodyum derişiminin 150 mEq/L’nin üzerinde olmasına neden olabiliyor.
Daha da kötüsü bu uygulama, hastaneye yatışlara hatta ölümlere3 sebebiyet verebiliyor.
Günümüzde bazı bölgelerde uygulanmaya hâlâ devam eden tuzla yıkama geleneğinin bebeğiniz için de zararlı olabileceğini unutmayın. Konuya ilişkin geniş bilgi için pediatri hekiminizle (çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanınızla) görüşün. Sağlıklı günler dilerim.
1eskidergi.cumhuriyet.edu.tr/makale/2097.pdf 2dergipark.org.tr/en/download/article-file/683195 3cocukenfeksiyondergisi.org/upload/documents/201501/42-4.pdf
0 yorum