Pelvik tilt, pelvis kemiğinin öne veya arkaya doğru eğilmesiyle oluşan bir duruş bozukluğu olarak tanımlanıyor. Bu durum omurga hizasını etkileyerek bel, kalça ve diz ağrılarına yol açabiliyor. Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma alışkanlığı, pelvik tilt probleminin en yaygın nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Pelvik tilt genellikle anterior (öne eğik) veya Devamı…
Kör fareler, şaşırtıcı ömürleri ve kansere dirençli özellikleriyle dikkat çekiyor. 30 yıla kadar ulaşan yaşam süreleri bilim insanlarının ilgisini çeken bu canlıların ışığı algılayabilen ancak görme işlevine sahip olmayan gözleri bulunuyor. Bilimsel araştırmalar bu türün uzun ömürlülüğünün bağırsak mikrobiyotasındaki özel bakterilerle bağlantılı olabileceğini gösteriyor. Özellikle Muribaculaceae adlı bir bakteri ailesinin Devamı…
Yaşam süresini uzatmak ve hastalıkları önlemek konusunda yeni umutlar rapamisinle birlikte geliyor. Bu güçlü molekül, bağışıklık sistemini düzenlerken hücrelerin yenilenme mekanizmalarını da harekete geçiriyor. İlk olarak organ nakillerinde bağışıklık baskılayıcı olarak kullanılan rapamisin, günümüzde yaşlanma karşıtı etkileriyle dikkat çekiyor. Rapamisin, hücrelerin yaşlanma sürecini yavaşlatarak metabolizmayı olumlu yönde etkiliyor. Rapamisinin bağışıklık Devamı…
Bilim dünyasında genetik, uzun yıllar boyunca insan sağlığının ve hastalıkların en önemli belirleyicisi oldu! Ancak bugün epigenetik kavramı sayesinde genlerimizin çevresel etmenler ve yaşam biçimimiz tarafından nasıl kontrol edildiğini konuşuyoruz. Bu heyecan verici bilim dalı, genetik yapımız aynı kalsa da yaşam şeklimizin genlerimizin nasıl çalıştığını değiştirebileceğini ifade ediyor. Epigenetik, beslenmemizden Devamı…
Bir DNA molekülünün bir segmentindeki adenin, timin, guanin ya da sitozin gibi temel yapı taşlarından yalnızca birini etkileyen, genetik sekanstaki varyasyona tek nükleotit polimorfizmi (single nucleotide polymorphism, SNP) deniyor. Tek nükleotit polimorfizmini ölçen araca kısaca SNP testi deniyor. SNP testi genetik biliminin getirdiği yeniliklerin başında geliyor. Bu test, genlerimizdeki küçük Devamı…
Hücrelere düşük düzeyde stres uygulayarak sağlık yararları elde etmenin bilimsel yöntemine hormesis deniyor. Mitohormesis, azaltılmış miktarda mitokondriyal stresin indüklenmesinin hücre, doku veya organizma içinde sağlık ve canlılıkta bir artışa yol açtığı biyolojik koruyucu bir yanıtı tanımlamak¹ için kullanılıyor. Son yıllarda beslenme ve diyet dünyasında popüler hâle gelen bu kavram vücutta Devamı…
Böbrek kanseri, böbrek hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle oluşuyor. Erken evrelerde belirti vermeyen hastalık ilerleyen evrelerde idrarda kan, bel ağrısı, açıklanamayan ağırlık kaybı ve hâlsizlik gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Risk faktörleri arasında sigara kullanımı, obezite, yüksek tansiyon ve kalıtımsal yatkınlık yer alıyor. Sağlıklı bir diyet ve yaşam biçimi, böbrek kanseri Devamı…
Kronik hastalık anemisi (KHA), demir eksikliği anemisinden sonra en sık görülen anemi türü olarak dikkat çekiyor. Genellikle sistemik hastalıklar veya inflamasyonların bir yan etkisi olarak ortaya çıkıyor ve hipoproliferatif bir anemi türü olarak tanımlanıyor. Bu durum, hastalarda hafif ya da orta derecede hemoglobin azalması ile seyrediyor. Ancak, altta yatan sistemik Devamı…
Yeterli ve dengeli beslenme, sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturuyor. Ancak protein ve enerji açısından eksik bir diyet protein enerji malnütrisyonu (PEM) adı verilen ciddi bir sağlık sorununa yol açıyor. Bu durum özellikle büyüme çağındaki çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalıklarla mücadele eden bireylerde yaygın şekilde görülüyor. PEM, vücudun yeterli enerji ve Devamı…
Dinapeni, kas gücünde yaşla birlikte görülen azalma durumunu tanımlıyor. Sıklıkla sarkopeniyle karıştırılıyorsa da aralarında önemli farklar bulunuyor. Dinapeni yalnızca kas gücündeki kayıpla ilgileniyorken sarkopeni kas kütlesindeki azalmayı da içeriyor. Özellikle yaşlı bireylerde dinapeni, günlük aktivitelerde zorluk, düşme riski artışı ve yaşam kalitesinde kötüleşmeyle ilişkilendiriliyor. Kas gücünün kaybı yalnızca fiziksel hareketliliği Devamı…
Yaşlanma sürecinde bireyin yaşamdan beklentilerinin ve önceliklerinin değiştiğini vurgulayan bir teori olan gerotransandans kuramına göre insanlar, yaş ilerledikçe bireysel değerlerden uzaklaşıyor, daha çok manevi ve toplumsal anlam arayışına yöneliyor. 1990’larda Lars Tornstam tarafından geliştirilen bu teori, yaşlanmanın biyolojik değil, psikososyal bir dönüşüm olduğunu savunuyor. Yaşlanan bireyler, gerotransandans süreciyle birlikte gençlikte Devamı…
İstemsiz kas kasılmaları ile kendini gösteren nörolojik bir hastalık olan distoni, genellikle 40 yaş üstü bireylerde görülüyor. Bu hastalık, kas kontrolünü kaybetmeye neden olabiliyor ve bu durum boyundan çeneye, kollara kadar birçok vücut bölgesini etkileyebiliyor. Distoni, sinir hücrelerinin normalden farklı sinyaller göndermesiyle ortaya çıkıyor. Distoninin farklı türleri bulunuyor: Birincil distoni Devamı…
Genetik bir hastalık olan ailesel Akdeniz ateşi özellikle Akdeniz Bölgesi’nde yaşayan Türk, Ermeni, Arap ve Yahudi topluluklarında daha sık görülüyor. FMF şeklinde kısaltılan bu hastalık, vücudun çeşitli bölgelerinde ani ateş yükselmeleri, karın ağrıları, eklem iltihaplanmaları ve deri döküntüleri gibi semptomlara yol açabiliyor. Kalıtımsal faktörlerin büyük rol oynadığı bu hastalık, ailesel Devamı…