Kategori: Psikoloji
-
Aşağılık kompleksi!
•
Halk arasında yaygın kullanılan bir tamlama olan aşağılık kompleksini daha iyi anlamak için Alfred Adler‘in (1870-1937) kuramına göz atmak gerekiyor. Adler’e göre biz, aşağılık duygusuyla dünyaya geliyoruz. Yetersiz ve savunmasız olarak doğduğumuz için oluşan aşağılık duygumuz, yetişkinlerle etkileşime girdikçe artmaya başlıyor. Biz bu aşağılık duygusuyla birlikte zayıf yönlerimizin üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Adler bu durumu ödünleme olarak…
-
Bedeninizi seviyor musunuz?
•
Beden imajınız bedeniniz hakkındaki düşüncelerinizin, duygularınızın, inançlarınızın ve görünüşünüze dair algınızın bütününden oluşuyor. Zihinsel bir temsil olan beden imajınızın gerçekte nasıl göründüğünüzle bir ilgisi olmayabiliyor. Olumlu veya olumsuz beden imajı; ebeveynlerinizin tutumları, erken çocukluk deneyimleriniz, sosyal ilişkileriniz, medya ve kültür gibi faktörlere bağlı olarak şekilleniyor. Çocukluğunuzdan itibaren ailenizden ve çevrenizden bedeninizin görünüşüne yönelik olumlu tepkiler…
-
Oruçluyken stresinizi nasıl yönetebilirsiniz?
•
Değişikliklere karşı verdiğimiz uyum sağlama tepkisine stres deniyor. Oruç tutmanız, alıştığınız beslenme düzeninizi değiştirdiğinden stres tepkileri yaşamanız olağan karşılanıyor. Oruçlu olduğunuz süre içinde; baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, uyku düzeninin değişmesi sebebiyle huzursuzluk, odaklanamama, karar vermede zorluk, dalgınlık ve hatırlama güçlüğü gibi fiziksel ve bilişsel belirtiler yaşayabilirsiniz. Oruçluyken yiyecek ve içeceklerden uzak durmak için kısıtlı bir…
-
Transhümanizm insan evriminin son aşaması mı?
•
Transhümanizm bilimi ve teknolojiyi kullanarak insanın biyolojik sınırlarını aşmayı amaçlayan felsefi ve bilimsel düşünce akımlarını temsil ediyor. Peki insanın biyolojik sınırlarını aşmak ne demek? Transhümanizm temelde insan bedenini güçsüz, sakatlanan, yaşlanan, insanın gelişimini ve evrimini yavaşlatan bir varlık olarak görüyor. Bedene ait bu olumsuz özellikleri ve etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Transhümanistlerin düşünceleri farklılık gösterebiliyor. Bazıları…
-
Red flag: İlişkinizdeki uyarı sinyalleri
•
Red flag (kırmızı bayrak) kavramı ilişkilerimizdeki olası tehlikelere işaret etmek için kullanılıyor. Partnerimizin bizim için uygun olmadığını ve bize zarar verebileceğini gösteren sinyallere kırmızı bayrak deniyor. Birçok platformda red flag olarak geçiyor olsa da ben Türkçesini kullanmayı tercih ediyorum. Kırmızı bayrakları ilişkimizin başlarında fark ettiğimizde sıkıntılarla karşılaşmadan önlem alabiliyoruz ancak bunu yapmak zor olabiliyor. Çünkü…
-
Özgecilik, alturizm veya diğerkâmlık
•
Alturizm ve diğerkâmlık olarak da adlandırılan özgecilik; karşılığında hiçbir şey beklemeden, bazen risk alarak ve bedel ödeyerek fedakârlık yapmamızı ifade ediyor. Özgeci davranışları çevremizde gözlemleyebiliyoruz. Buz tutmuş suya atlayarak boğulan birini kurtarmaya çalışan kahraman, mahsur kalan bir çocuğu balkon demirlerine tırmanarak kurtaran genç, tüm mal varlığını bir vakfa bağışlayan hayırsever gibi örnekleri görmüş veya haberlerde…
-
İnsanın anlam arayışı
•
Kendi varoluşunu sorgulayabilen tek varlığın insan olduğu biliniyor. Bu sorgulama bizleri hayatlarımızda bir anlam ve amaç arayışına itiyor. Hayatın anlamının ne olduğu ile ilgili sorular çok eskilere dayanıyor. Hayatlarımızı neyin anlamlı kıldığına dair birçok psikolojik ve felsefi bakış açısı bulunuyor. Hatta psikolojide logoterapi, anlam terapisi ve varoluşçu terapi gibi psikoterapi yaklaşımları yer alıyor. Anlam temelli…
-
Kendinize şefkat göstermenin yolları
•
Öz şefkat kendinizi olduğunuz gibi kabul ederek kendinize nezaket göstermenize deniyor. Çoğu yetişkin tarafından çocuksu bir tutum olarak algılanabilen öz şefkat; güçlü ve zayıf yönleriniz olduğunu fark etmenizden ve bunun sorun olmadığını kabul etmenizden başka bir şey değildir. Birçoğunuz başka kişilere şefkat gösterdiğinizde muhtemelen ikinci kez düşünmüyorsunuz. Örneğin; işe kabul edilmeyen arkadaşınızı suçlayarak, yargılayarak ve…
-
Sessiz istifa çalışanlar için bir çözüm yolu mu?
•
Mutsuz olan bir çalışanın işten ayrılmak yerine çalıştığı yere, işine ve çalışma arkadaşlarına karşı tutumlarını değiştirmesine sessiz istifa deniyor. Böyle bir durumda çalışan işten çıkarılmayacak kadar çalışıyor ve iş yeri için daha fazla çaba sarf etmiyor. Çalışanların her zaman bilinçli şekilde planlamadığı ve kendiliğinden de gelişebilen sessiz istifa çoğunlukla şöyle görülüyor: İş tanımının dışındaki işleri…