Bir kişiye, gruba veya nesneye ilişkin duygu yüklü tutumumuza ön yargı deniyor. Konu ön yargı olduğunda aklımıza ilk olarak olumsuz duygular geliyorsa da olumlu ön yargılar da bulunuyor.
Japonların çalışkan olduğunu düşünmek olumlu ön yargıya örnek verilebiliyor. Bu ön yargı Japonları çok etkilemeyebiliyorsa da olumsuz ön yargılar yıkıcı olabiliyor.
Ön yargılarımızı ayrımcı davranışlar yoluyla ifade ediyoruz ve ön yargıyı yönelttiğimiz kişi veya grubu dezavantajlı hâle getiriyoruz. Ön yargılarımız algımızı etkilediği için değişime dirençli oluyoruz.
Ön yargılarımız;
- yaşa
- etnik kökene
- ırksal gruplaşmaya (ırkçılığa)
- cinsel yönelime (homofobiye)
- cinsiyet farklılığına (cinsiyetçiliğe)
- vücut ağırlığına (kiloya)
- engellilik durumuna
- dine ve mezhebe dayalı olabiliyor.
Bu ön yargılar karşımızdaki kişi ya da gruba yönelik düşmanca ve ayrımcı davranışlar sergilememize neden oluyor.
Ön yargılarımız karşımızdaki kişiye zarar verdiği gibi bizim de öfke, acıma, korku, küçümseme ve benzeri duyguları yoğun şekilde hissetmemize neden oluyor.
Farklı gruplardaki kişilerle etkileşime girmemiz ve onların yaşam deneyimlerini anlamaya çalışmamız ön yargılarımızın azalmasına yardımcı oluyor. Hangi sosyal gruba dâhil olursak olalım hepimizin yaşam deneyimlerinin farklı olabileceğini hatırlayalım.
0 yorum