Kalabalıklar, korna sesleri, koşuşturmacalı hayat… Bunlardan yoruluyorsanız yalnız değilsiniz. Dünya genelinde birçok insan daha yavaş, daha sade ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsiyor. İşte tam bu noktada cittaslow kavramı dikkat çekiyor.

Cittaslow, şehirlerin sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da yavaşlamasını savunuyor. Hızlı tüketim yerine yerel üretim destekleniyor, gürültü yerine sessizlik tercih ediliyor.

Doğayla iç içe, yavaş tempolu yaşam süren bireylerin stres düzeylerinin azaldığı ve yaşam kalitelerinin iyileştiği biliniyor. Dahası, bu şehirlerde yaşayan bireylerin sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürme oranları da artıyor.

Şenol Yıldız
Küçük değişikliklerle siz de cittaslow felsefesine yaklaşabilirsiniz. Besinlerinizi yerel üreticiden alın, sabah yürüyüşüne çıkın, hafta sonları sessiz alanlara zaman ayırın. Yaşamınızı yavaşlatmak, sağlığınızı hızlandırıyor olabilir. Günlük rutininizi gözden geçirin: Gerçekten size iyi gelen bir yaşam mı sürüyorsunuz?
Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi siz de paylaşın!