Hipotansiyon: Nedenleri, tedavisi ve beslenme yaklaşımı

Normal değeri 120/80 mmHg olan kan basıncının 90/60 mmHg’nin altına düşmesine hipotansiyon adı veriliyor.

Hipotansiyonun nedenleri nelerdir?

• Yetersiz beslenme: Şok diyetler ve beslenme yetersizlikleri kan hacmini azaltarak hipotansiyona sebebiyet verebiliyor.
• Dehidrasyon: Vücutta su kaybı kan hacmini azaltarak kan basıncını düşürebiliyor.
• İlaçlar: Bazı ilaçlar hipotansiyon riskini artırabiliyor.
• Hastalıklar: Kalp krizi, kalp yetmezliği veya düzensiz kalp atışları hipotansiyona neden olabiliyor. Adrenal bezlerin veya tiroit bezinin az çalışması gibi hormonal problemler hipotansiyon riskini artırabiliyor.
• Kan kaybı: Kazalar, yaralanmalar veya ameliyatlar sonrasında aşırı kan kaybı hipotansiyona yol açabiliyor.

Anafilaksi gibi alerjik reaksiyonlar, nadiren de olsa hipotansiyonun nedenleri arasında yer alıyor.

Hipotansiyonun belirtileri nelerdir?

Hipotansiyonun semptomları arasında yorgunluk, solukluk, soğuk soğuk terleme, idrarda azalma, sersemlik, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı-kusma, hızlı düzensiz kalp atışları ve bayılma yer alıyor.

Hipotansiyonun tedavisi nasıldır?

Hipotansiyon tedavisi, hipotansiyonun altında yatan nedenlerin belirlenmesine bağlı olarak değişiyor. Hipotansiyonun nedeni belirlenemediğinde semptomatik tedavi (hastalığın belirtileri hafifletilerek) uygulanıyor.

Hipotansiyonda beslenme tedavisi nasıldır?

Su ve elektrolit dengesini düzenleyen tuz, diyetisyen denetiminde ılımlı bir şekilde beslenme programına ekleniyor. Hipotansiyonu önlemek amacıyla tavsiye edilen su, diyete 10 bardak civarında ekleniyor.

Yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve tam tahıllı besinlerde bulunan B vitaminleri, hipotansiyon yönetimini kolaylaştırıyor. Elektrolit dengesini düzenleyen potasyum kan basıncını düşürebiliyor. Patates, muz, ıspanak ve domates, potasyum açısından zengin besinler arasında yer alıyor.

Demir eksikliği, hipotansiyona riskini artırıyor. Kırmızı et, tavuk, balık, hindi, kuru baklagiller, kabak çekirdeği ve koyu yeşil yapraklı sebzeler diyete eklenerek hastalık riski azaltılıyor. Balık, ceviz, badem ve chia tohumu gibi besinler içerdikleri omega 3 yağ asitleri sayesinde hipotansiyon riskini azaltıyor. Kan basıncını artırmasına karşın dehidrasyon nedeniyle süreci zorlaştıran kafein, diyete ılımlı miktarlarda eklenebiliyor.

Uzman Diyetisyen • Şenol YILDIZ

Hipotansiyonda beslenme önerileri kişiye özgü olarak değişiyor. Hipotansiyonda beslenme ile ilgili geniş bilgi için uzman diyetisyeninizle görüşün.

Uzmanımız bu iki içeriği sizin için seçti

Diyabette beslenme tedavisinin sağlık üzerine etkileri nelerdir? Obezite cerrahisinde beslenme tedavisinin 5 amacı