İnsancıl kişilik kuramlarının önemli temsilcilerinden olan Carl Rogers; koşulsuz olumlu kabul ile büyüyen kişilerin kendi duygularına, dünyaya ve yeni deneyimlere daha açık hale geldiklerini belirtiyor. Bu kişiler kendilerini gerçekleştirmeye de istekli oluyor.
Koşulsuz olumlu kabul; bir kişinin duygu, düşünce ve davranışlarına bakmaksızın ona sevgi dolu, olumlu ve saygılı şekilde davranmayı ifade ediyor.
Rogers’a göre ebeveynler çoğunlukla koşullu olumlu kabul göstererek çocuklarının sadece bazı yönlerini kabul ediyorlar. Koşullu olumlu kabul gören çocuklar; yalnızca belli koşulları yerine getirdikleri zaman sevgi, sıcaklık ve saygı görüyor.
Ağlamadan konuşunca çok tatlı bir kız oluyorsun.
Ödevlerini yapmayan çocuklardan olursan baban seni sevmez.
Koşullu olumlu kabul gören çocuklar ilerleyen yıllarda başkalarının sevgisini ve saygısını kazanabilmek için diğerlerinin beklentilerine göre davranıyor. Böylece kendilerini gerçekleştirme motivasyonları da düşüyor.
Sürekli tehdit altında, huzursuz ve kaygılı hisseden koşullu kabul görmüş kişiler; sınırlı, katı ve savunmacı hale geliyor. Hayattan ne istediklerini ve kim olduklarını bilme konusunda karmaşa yaşayan bu kişilerin yaşam doyumları da azalıyor.
Büyüdüğünüz koşullar ne olursa olsun, ilişkilerinizde sevgiyi, saygıyı ve kabulü koşulsuz şekilde sunduğunuzda birlikte iyileşmenin mümkün olduğunu her zaman hatırlayın.
0 yorum