Taş devri diyeti olarak da isimlendirilen paleo diyeti, beslenme biçimi açısından modern insanın atalarına dönmesi fikrine dayanıyor. Bu diyet rafine gıdalar, şekerler ve genetiği değiştirilmiş tahıllar gibi modern gıdaları keserek avcı ve toplayıcı biçimde yaşayan ataların tükettiği doğal besinlerle beslenmeyi amaçlıyor. Kırmızı et, balık, tavuk, sebzeler, meyveler ve yağlı tohumlar Devamı…
Mısır, yulaf veya buğday gibi tahıllardan yapılan kahvaltılık gevreklere çoğunlukla şeker ve tatlandırıcı ekleniyor. Posa, vitamin ve mineral içeren bu gıdaların şeker, tatlandırıcı ve yağ içeriği bazen çok fazla olabiliyor. Bu nedenle kahvaltılık gevreklerin tüketimi yüksek kan şekeri, insülin direnci ve obezite gibi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. İçeriğine göre sağlıklı Devamı…
Otizm spektrum bozukluğu (OSB) hakkındaki bilgileri sizler için derledim, keyifli okumalar diliyorum. 1 • Otizm nedir? Otizm genellikle 3 yaş ve öncesinde başlayan ve hayat boyu devam eden, kişinin etrafıyla sözel ve sözel olmayan şekilde uygun ilişki kuramaması şeklinde tanımlanan gelişimsel¹ bir bozukluktur. 2 • Otizm belirtileri nelerdir? Belirtiler çocuktan çocuğa Devamı…
Hamilelik öncesinde yeterli ve dengeli beslenmeniz gebe kalma olasılığınızı artıracak, sağlıklı bir gebelik süreci geçirmenizi sağlayacak ve bebeğinizin sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Bu dönemde bir anne adayı olarak ideal vücut ağırlığınızda olmalı, bu ağırlığı korumalı ve bebeğinizin ihtiyacı olacak folik asit, demir, kalsiyum gibi vitamin ve mineralleri vücudunuza almalısınız. Gebelik Devamı…
Tamamlayıcı beslenme bebeklerin anne sütü dışındaki besinlerle tanışmaya başladığı geçiş dönemi olarak tanımlanıyor. Bebeklerde ek besinlere alışma altı ve sekizinci aylar arasında gerçekleşiyor. Bu kritik aylar kaçırıldığında: Bebeğin büyüme ve gelişmesi yavaşlıyor. Bebekte vitamin ve mineral yetersizlikleri oluşabiliyor. Bebeğin çiğneme fonksiyonunun gelişimi ve yeni besinlere alışması gecikiyor. Tamamlayıcı beslenme döneminde: Devamı…
Günümüzde beslenme, çevresel etmenler ve stres gibi faktörlerin iyi yönetilememesi doğurganlığı azaltabiliyor. Bu olumsuz etkiler ise yaşam biçimi değişikliği ile düzeltilebiliyor. Doğurganlığın artırılmasında çoklu doymamış yağ asitlerini, bitkisel protein kaynaklarını, antioksidanları, selenyum, çinko ve magnezyum gibi mineraller bakımından zengin besinleri tüketebilirsiniz. Akdeniz diyet modeline dayalı bir diyetin (lif, omega 3, Devamı…
İnsan vücudunun %4-5’ini oluşturan mineraller, organik bileşiklerin oksidasyonu (oksijen ile bileşerek yanma) sonucunda geriye kalan beyaz öge (kül kısmı) olarak tanımlanıyor. Mineraller inorganik maddelerden oluşan besin ögelerini ifade ediyor. Makro ve mikro olmak üzere mineraller ikiye ayrılıyor: Makro mineraller: Kalsiyum, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor kükürt Mikro mineraller: Demir, bakır, çinko, iyot, flor, Devamı…