Bu kategoride Uzman Diyetisyen Şenol Yıldız ve Momentum Sağlık diyetisyenleri tarafından kanıta dayalı ve güncel bilgiler ışığında hazırlanan vitaminler, mineraller ve diğer besin ögelerinin yer aldığı içerikleri bulacaksınız.
DNA sentezine destek olan selenyum, birçok proteinin yapısına katılarak antioksidan özelliği bulunan selenoproteinleri oluşturuyor. 1 • Selenyum ne işe yarıyor? Savunma sistemini güçlendiriyor. Tiroit bezinin çalışmasına katkı sağlıyor. Vücudu metal zehirlenmelerine karşı koruyor. Antioksidan etkinliği nedeniyle hücreleri hasarlara karşı koruyor. 2 • Selenyum hangi besinlerde bulunuyor? Sakatat, kırmızı et, tavuk, Devamı…
Ayçiçeği bitkisinin çekirdeklerinden elde edilen ayçiçek yağı %66 oranında çoklu doymamış yağ asidi, %21 tekli doymamış yağ asidi ve %13 doymuş yağ asidi içeriyor. Ayçiçek yağının E vitamini içeriğinin ve çoklu doymamış yağ asidi oranının son derece yüksek olduğu biliniyor. Her ne kadar sağlıklı bir pişirme yöntemi olmasa da kızartmalarda ayçiçek Devamı…
Folik asit üretimine katılan BX vitamini (B10 vitamini), PABA (para amino benzoik asit) olarak da biliniyor. 1 • BX vitamini hangi besinlerde bulunuyor? Karaciğer Yumurta Pirinç Bira mayası BX vitamini besinlerle alınabildiği gibi bağırsakta yaşayan mikroorganizmalar tarafından da üretiliyor. 2 • BX vitamini ne işe yarıyor? Folik asit üretimine katılıyor. Devamı…
Günlük 400 IU’ye kadar güvenli bir besin ögesi olan E vitamininin 800IU/gün dozu Coumadin, Plevix, Coraspin, Aspirin ve Karum gibi kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar için sakıncalıdır. Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenen bireyler için E vitamini takviyesinin çoğunlukla gerekli olmadığı biliniyor. Aşağıdaki hastalıklardan en az birine sahip bireylerin hekim ve Devamı…
Eser elementler, günlük gereksinim miktarı 20 mg’ın altında olan mineralleri1 ifade ediyor. Vücuttaki konsantrasyonları düşük olduğu için aynı zamanda iz elementler veya mikro-mineraller olarak da adlandırılıyor. Eser elementler elzem ve elzem olmayan olmak üzere ikiye ayrılıyor. Bir mineralin yetersiz alımı metabolizmada veya vücut fonksiyonlarında sorunlara yol açıyor ve yetersizlik giderildiğinde Devamı…
Yapısında karbon atomu bulunmayan moleküller inorganik bileşikler olarak tanımlanıyor. İnorganik bileşikler canlılar tarafından sentezlenemiyor ve dışarıdan hazır olarak alınması gerekiyor. İnorganik bileşikler şunlardır: su mineraller asitler ve bazlar tuzlar Bu bileşikler yapıları küçük olduğundan hücre zarından sindirime uğramadan geçiyor ve enerji vermiyor. Aynı zamanda fotosentez yapabilen canlılar tarafından sentezlenip organik Devamı…
İnsan vücudunun %4-5’ini oluşturan mineraller, organik bileşiklerin oksidasyonu (oksijen ile bileşerek yanma) sonucunda geriye kalan beyaz öge (kül kısmı) olarak tanımlanıyor. Mineraller inorganik maddelerden oluşan besin ögelerini ifade ediyor. Makro ve mikro olmak üzere mineraller ikiye ayrılıyor: Makro mineraller: Kalsiyum, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor kükürt Mikro mineraller: Demir, bakır, çinko, iyot, flor, Devamı…
Bir asra yakın süre önce portakalda keşfedilen ve vitamin olduğu düşünülen bileşene P vitamini ismi verildi. Bu maddenin vitamin değil de biyoflavonoit olduğunun anlaşılmasıyla P vitamini rutin ismiyle anılmaya başladı. Hangi besinler rutin içeriyor? karabuğday elma, incir kuşkonmaz siyah çay, yeşil çay, mürver çiçeği çayı kakao şarap Başta narenciye olmak Devamı…
Flor çay, balık, tahıllar gibi pek çok besinde bulunan bir elementtir. Düşük dozlarda alınan bu florun herhangi bir zararı olmazken alınan flor miktarı arttığında akut veya kronik toksisite (zehirlenme) meydana gelebilmektedir. Akut flor toksisitesi daha önce bahsettiğimiz gibi bir anda çok fazla flor yutulması sonucu oluşuyor. Florun değişik dozlarda sürekli Devamı…
B kompleks veya B grubu olarak da isimlendirilen B vitaminleri, suda çözünebilen ve vücut fonksiyonlarının devam etmesinde görevli 8 farklı vitaminden oluşuyor. Vücut ancak ihtiyaç duyduğu miktar kadar B vitaminini besinlerden alıyor, fazlasını depolamıyor ve idrarla dışarı atıyor. Bu nedenle B vitaminleri içeren besinlerin diyete dahil edilmesi sağlık açısından önem Devamı…
Konjuge linoleik asidin baş harflerinden oluşan CLA, çift bağlı çoklu doymamış yağları ifade ediyor. İnsan vücudunda üretilemeyen CLA’lar trans yağların doğal formları olarak biliniyor. Hayvanların bağırsaklarında bulunan bakteriler, linoleik asidi CLA’ya dönüştürüyor. Hayvanların kas ve meme dokularında depolanan CLA şu besinlerde bulunuyor: tam yağlı süt, çedar peyniri ve diğer süt Devamı…
Yüksek sıcaklıkta hidrojen gazına maruz bırakılan gıdaların içerdiği yağların kimyasal yapısı değişiyor. Bu yağ asitleri cis formundan trans formuna geçiyor. Kimyasal açıdan doğal formu bozulan yağ asitleri trans yağ olarak ifade ediliyor. Paketli ticari ürünlerin tamamına yakını az ya da çok trans yağ içeriyor. Trans yağlar koroner kalp hastalığı riskini Devamı…
Glisin ve sistein aminoasitlerinden oluşan glutatyon (γ-glutamil-sisteinil-glisin) serbest radikal, peroksit ve ağır metal gibi reaktif oksijen türlerinin toksik etkilerinden hücreleri koruyan tripeptit yapısında bir antioksidan bileşendir. Glutatyonun özellikleri nelerdir? Glutatyon hücrelerde indirgenmiş (GSH) ve oksitlenmiş (GSSG) formlarda bulunuyor. Sağlıklı hücrelerdeki ve dokulardaki glutatyon moleküllerinin %90’ından fazlasının GSH formunda olduğu biliniyor. Devamı…