Kronik bir hastalık olan sedefte tıbbi beslenme ve ağırlık yönetimi yaşam kalitesini iyileştiriyor.
Yapılan çalışmalar sedef hastalığı ile yaşayan bireylerde metabolik sendrom riskinin arttığını bununla beraber:
- Ağırlık kaybının sedef semptomlarını belirgin şekilde azalttığını,
- alkol alımının sedefi daha da tetiklediğini,
- doymuş yağlar yerine zeytin, fındık, kanola, avokado, soya ve mısır yağı gibi doymamış yağ asitlerinin sedef semptomlarını azalttığını,
- balık tüketiminin ve balık yağı takviyelerinin sedef semptomlarını düzelttiğini,
- hastaların önemli kısmında folik asit eksikliği görüldüğünden koyu yeşil yapraklı sebzeler, ıspanak, maydanoz, nane, kişniş yaprağı gibi folik asit açısından zengin besinlerin tüketilmesi gerektiğini,
- sedef lezyonlarında yüzeysel olarak kullanılan D vitamininin tedaviye katkı sağladığını ancak oral D vitamini etkinliğinin tartışmalı olduğunu gösteriyor.
Çölyak hastalığının eşlik ettiği vakalarda ise glütensiz beslenmenin sedef lezyonlarını azaltabildiği¹ bildiriliyor.
Bunlarla beraber sedef hastalığı ile yaşayan bireylerde artan oksidatif stres nedeniyle kanda serbest radikallere rastlanıyor. Selenyum, E vitamini ve β-karoten gibi antioksidan vitaminler ve mineraller hastalığın seyrini iyileştiriyor.

Konuya ilişkin geniş bilgi için hekiminizle ve uzman diyetisyeninizle görüşün. Sağlıklı günler diliyorum.
¹psoriasisdernegi.org/menu/45/sedef-hastalarında-beslenme-nasıl-olmalıdır
Bir yanıt yazın