Duygularımızın olaylara, düşüncelerimize ve davranışlarımıza göre değişmesi doğal kabul ediliyor. Bu nedenle bir gün boyunca öfke, üzüntü, sevinç, pişmanlık ve kaygı gibi duyguların birkaçını deneyimleyebiliyoruz. Duygudurum bozukluğuna sahip bireyler ise bazı duyguların etkisi altında uzun süre kalıyorlar. Depresyon ve bipolar bozukluk en yaygın iki duygudurum bozukluğu olarak karşımıza çıkıyor. Depresyonu olan Devamı…
Halk arasında yaygın kullanılan bir tamlama olan aşağılık kompleksini daha iyi anlamak için Alfred Adler‘in (1870-1937) kuramına göz atmak gerekiyor. Adler’e göre biz, aşağılık duygusuyla dünyaya geliyoruz. Yetersiz ve savunmasız olarak doğduğumuz için oluşan aşağılık duygumuz, yetişkinlerle etkileşime girdikçe artmaya başlıyor. Biz bu aşağılık duygusuyla birlikte zayıf yönlerimizin üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Devamı…
100 ülke arasında gerçekleştirilen anket çalışmasında¹ Türkiye’nin, Avrupa’nın en sinirli ülkesi olduğu ortaya çıktı. Dünya genelinde ise Lübnan % 49 ile birinci, Türkiye % 48 ile ikinci oldu. Bu iki ülkeyi, Ermenistan ve Irak % 46, Afganistan %41 ile takip etti. İlk olarak belirtmek istiyorum ki yapılan anket çalışması nitel Devamı…
Türkçede doğru yemek anlamına gelen ortoreksiya; obsesif şekilde saf, temiz, kaliteli, katkı maddesi içermeyen ve organik besinleri tercih etme olarak tanımlanıyor. Ortoreksiya nervozası olan bireyler doğru olduğuna inandıkları beslenme şeklini gerçekleştirmek için çok yoğun zihinsel ve davranışsal çaba harcıyorlar. Programlarına uygun beslenemedikleri zaman aşırı suçluluk ve pişmanlık hissediyorlar. Zamanlarının çoğunu Devamı…
Televizyon programlarında ve filmlerde karşılaştığımız yalan makinesi (poligraf), kişinin doğru söyleyip söylemediğini fizyolojik tepkileri üzerinden tespit etmeyi amaçlıyor. Yalan söyleyen kişinin stres düzeyinin arttığı varsayımına dayanan yalan makinesi, sorgulamalar esnasında kalp hızı, kalp basıncı, solunum ve deri iletkenliği gibi göstergeleri ölçüyor. Çoğu psikolog ve araştırmacı yalan makinesinin güvenilir olmadığını ifade Devamı…
Kitle psikolojisi, bireylerin duygularıyla hareket ederek ortak davranış sergilemeleri olarak tanımlanıyor. Bu duruma çoğunluk psikolojisi veya sürü psikolojisi de deniyor. Kitle psikolojisine göre hareket eden bireyler, tek başlarına yapmayacakları eylemleri gerçekleştiriyorlar. Yoğun duygular barındıran bu eylemler şiddet içerebiliyor. Linç, gösteri ve vandalizm gibi eylemler kitle psikolojisiyle gerçekleştiriliyor. Bireyler içinde bulundukları Devamı…
Eşcinsellik, yaygın görülmediği ve üremeye yönelik olmayan cinsel davranışlar içerdiği için tıp otoriteleri tarafından uzun yıllardır hastalık olarak tanımlanmıştır. Hastalık olarak görüldüğü dönemlerde cinsel yönelimlerini değiştirmek veya bastırmak için eşcinsellere; beyin cerrahisi, ilaç tedavileri, işkence niteliğinde davranış değişikliği yöntemleri uygulanmıştır. Uzun yıllar devam eden bu uygulamalar cinsel yönelimin değişmesini sağlamadığı Devamı…
Lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks kelimelerinden oluşan LGBTİ kısaltması cinsel yönelim ve kimlikleri ifade etmek için kullanılıyor. Cinsel yönelim, herhangi bir cinsiyetten birine duyulan duygusal ve cinsel çekim olarak tanımlanıyor. Kendi cinsiyetinden birine ilgi duyan, başka bir ifadeyle eşcinsel (homoseksüel) olan kadınlara lezbiyen, erkeklere gey ve her iki cinsiyete yönelik Devamı…
Antidepresanlar çoğunlukla depresyon tedavisinde kullanılan psikoaktif ilaçların ortak adıdır. Bu nedenle antidepresan adında tek bir ilaç bulunmuyor. Depresyonun yanı sıra OKB, TSSB ve yaygın anksiyete bozukluğu gibi kaygı bozukluklarının tedavisinde de kullanılan antidepresanlar ağrı sorunlarıyla baş etmek için kullanılabiliyor. Antidepresanların nasıl iyileştirdiği tam olarak bilinmese de beynimizde yer alan ve Devamı…
Suçluluk duygusunu yaptığımız ve yapmadığımız eylemlerin başkalarına zarar vermesi veya zarar verme ihtimali olması durumunda hissediyoruz. Diğer duygularımız gibi bizi olan biten hakkında uyaran suçluluk, kendimizi içsel olarak değerlendirmemizle ortaya çıkıyor. Çocukluğumuzdan itibaren ailemizden ve yakın çevremizden öğrendiğimiz değerlere göre şekillendiği için herkesin suçluluk duyduğu konular farklılık gösterebiliyor. Başka bir Devamı…
Beden imajınız bedeniniz hakkındaki düşüncelerinizin, duygularınızın, inançlarınızın ve görünüşünüze dair algınızın bütününden oluşuyor. Zihinsel bir temsil olan beden imajınızın gerçekte nasıl göründüğünüzle bir ilgisi olmayabiliyor. Olumlu veya olumsuz beden imajı; ebeveynlerinizin tutumları, erken çocukluk deneyimleriniz, sosyal ilişkileriniz, medya ve kültür gibi faktörlere bağlı olarak şekilleniyor. Çocukluğunuzdan itibaren ailenizden ve çevrenizden Devamı…
Bağımlılık; yaşamınızı kısıtlamasına rağmen sürekli ve ısrarlı biçimde bir maddeyi kullanmanız ya da bir davranışı sürdürmeniz olarak tanımlanıyor. Bağımlılık devam ettikçe beyninizin yapısında meydana gelen değişiklikler, madde veya davranış üzerindeki kontrolünüzü kaybetmenize neden oluyor. Kimler bağımlı olur? Koşullarınız sebebiyle bazılarınızın bağımlı olma riski yüksek olsa da herkesin bağımlı olma ihtimali Devamı…
Çocuğunuzun, internet ve teknolojiye gereğinden fazla zaman ayırdığını düşünüyor olabilirsiniz. Hatta çocuğunuzun teknolojiyi kullanma süresi ve şekli sizi kaygılandırıyor olabilir. Çocuğunuzun fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan zarar görmesini istemediğiniz için çocuğunuza yasaklar koymuş olabilirsiniz. İnternet ve teknoloji kullanımı ile ilgili yasak ve cezalar yerine hem çocuğunuzu hem de sizi daha Devamı…