Kayıptan sonra gelen yas sürecini ve yas belirtilerini önceki yazımda anlatmıştım. Yas sürecini yönetmenizde size ve yas yaşayan yakınlarınıza faydası olacağını düşündüğüm önerilerde bulunacağım. Sizi fiziksel, psikolojik ve sosyal olarak sarsan yas sürecinde kendinize karşı sabırlı olun. Zorlayıcı olsa da etrafınızdaki insanlarla yaşadığınız kayıpla ilgili konuşarak öfke, suçluluk, korku ve Devamı…
Sevdiklerimizin kaybından sonra sakin bir kabulden kriz tepkisine kadar değişen farklı yas tepkileri gösterebiliyoruz. Yas tutma süreci, tedavi edilmesi gereken bir hastalık veya bozukluk değil, doğal ve beklenen bir süreçtir. Yakınları vefat eden çocuklar da yetişkinler gibi yas süreci yaşasa da verdikleri stres tepkileri farklı olabiliyor. Bebeklik dönemindeki (0-2 yaş) Devamı…
Hayatınız boyunca kaçınılmaz olarak birçok kayıp yaşarsınız. Bunların en büyüğü ve zorlayıcı olanı sevdiğiniz birinin kaybıdır. Bunun yanında ayrılık, işten çıkarılma, ebeveynlerin boşanması, aileden ve evden ayrılma, hastalık ve kaza sebebiyle oluşan yeti yitimi de kayıp yaşantılarına örnektir. Yas ise bu kayıplara yönelik bir tepki olarak ortaya çıkıyor. Kayıp sonrasında, Devamı…
Yaşanan afetler ve zorlu olaylar sonrasında çocuğunuz yaşına göre farklı tepkiler gösterebilir. Bunlar bedenin ve zihnin olağan dışı bir duruma verdiği normal tepkilerdir. Benzer afetlerden sonra her çocuk benzer tepkiler verebiliyor. 3-5 yaşındaki okul öncesi dönemde olan çocuğunuz aşağıdaki stres tepkilerini gösterebilir: Korkma, çaresiz hissetme Olaylarla ilgili tekrar eden sorular Devamı…
Yaşanan afetler ve zorlu olaylar sonrasında çocuğunuz yaşına göre farklı tepkiler gösterebilir. Bunlar bedenin ve zihnin olağan dışı bir duruma verdiği normal tepkilerdir. Benzer afetlerden sonra her çocuk benzer tepkiler verebilir. Bebeklik dönemindeki (0-2 yaş) çocuğunuz aşağıdaki stres tepkilerini gösterebilir: Ağlama, huysuzluk, sakinleşememe ve gergin olma Anneye, babaya ve yakınlara Devamı…
Hayatımızın doğal akışını beklenmedik şekilde bozan travmatik yaşantılar yoğun stres yaratıyor. Travmatik yaşantılardan olan doğal afetler sonrasında da ortaya çıkan stres tepkilerini herkes yaşıyor ve bu tepkilerin normal olduğu biliniyor. Bu tepkiler doğal olarak zamanla azalıyor. Afet sonrasında hayata uyum sağlamak için yapabileceğiniz şeyler bulunuyor. Yalnız değilsiniz. Bu olaydan sizin Devamı…
Hayatta birçok zorlukla karşılaşıyoruz ve geriye baktığımızda zamanla hepsinin üstesinden gelebildiğimizi görüyoruz. Afetlerden sonra zaman geçtikçe: Olup biteni kabul etmeye başlıyoruz. Stres tepkilerinin şiddeti zamanla azalıyor. Günlük hayata ve rutinlerimize dönmeye başlıyoruz. Gelecekle ilgili planlar yapıyoruz. Karamsarlık, üzüntü, öfke, suçluluk gibi duygularımızda azalma oluyor. Yaşadığımız afet geçmişimizde üzülerek hatırladığımız bir Devamı…
06.02.2023 tarihinde meydana gelen ve ülkemizi derinden etkileyen depreme ait görüntülerin paylaşılması toplumun psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor. Türk Psikologlar Derneği’nin (TPD) bu kapsamda yaptığı duyuru dikkate alınmalıdır: Sosyal medya kullanan vatandaşlarımıza ve basın kuruluşlarına, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çevre illeri de etkisi altına alan depremden etkilenen insanlara ait görüntüleri ve Devamı…
Tutku yoğun, harekete geçiren ve aşırı bir his veya inanç olarak tanımlanıyor.¹ Bu tanım herkes için uygun gibi görünse de tutkunun nasıl hissettirdiği kişiden kişiye değişiyor. Yoğun ve aşırı hisler birçok bedensel tepkiye neden olduğu için tutku kimileri için rahatsız edici olabiliyor. Bazları ise tutkunun yaşamdan keyif almayı artırdığını ve Devamı…
Varoluşçu psikoterapi Friedrich Nietzsche, Soren Kierkegaard ve Martin Heidegger gibi düşünürlerin katkı sağladığı varoluşçu felsefe akımından besleniyor. Varoluşçuluğun terapilere uygulanması ise Otto Rank ile başlıyor. İnsanı bir bütün olarak ele alan varoluşçu psikoterapi tüm insanların; ölüm, özgürlük ve sorumluluk, varoluşsal yalıtım, anlamsızlık gibi temel olgularla etkileşime geçtiklerinde içsel bir çatışma Devamı…
Kendi varoluşunu sorgulayabilen tek varlığın insan olduğu biliniyor. Bu sorgulama bizleri hayatlarımızda bir anlam ve amaç arayışına itiyor. Hayatın anlamının ne olduğu ile ilgili sorular çok eskilere dayanıyor. Hayatlarımızı neyin anlamlı kıldığına dair birçok psikolojik ve felsefi bakış açısı bulunuyor. Hatta psikolojide logoterapi, anlam terapisi ve varoluşçu terapi gibi psikoterapi Devamı…
Benim bedenim, benim kararım! sloganı bedensel özerkliği vurgulamak ve kürtaj tartışmalarına cevap vermek için feministler tarafından kullanılıyor. Feministler cinsellik, üreme ve evlilik gibi konularda kadınların kendi kaderlerini tayin etme ve kendi kararlarını verme hakları olduğunu savunuyor. Bu konulara dikkat çekmeye çalışan feministler için benim bedenim, benim kararım! öne çıkan sloganlardan oluyor. Devamı…
Türkçesi şüphecilik olan skeptisizm, çeşitli alanlarda öne sürülen bilgi ve iddialardan şüphe duyma¹ olarak tanımlanıyor. Batı felsefesinde daha çok karşımıza çıkan skeptik tutum din, felsefe, doğa bilimleri, tarih ve psikoloji gibi alanların gerçekliğe dair varsayımlarını tartışmaya açıyor. Skeptikler dünya hakkında bilgi edinmek için kullandığımız en iyi yöntemlerin bile kesinlik konusunda Devamı…