Belli bir davranışı gerçekleştirmek için gerekli eylemleri düzenleme ve yürütme gücünüze ilişkin yargınıza öz yeterlik deniyor. Karşılaştığınız güçlüklerin üstesinden gelip gelemeyeceğinize dair kendinize duyduğunuz inancınız ve algınız öz yeterliğinizi belirliyor. Kısacası öz yeterlik, başkalarının değil sizin kendiniz ile ilgili düşüncelerinizi ifade ediyor. Ben bunu yapabilirim. Öz yeterliğiniz yüksek olduğunda sosyal Devamı…
Çocuğunuzun, internet ve teknolojiye gereğinden fazla zaman ayırdığını düşünüyor olabilirsiniz. Hatta çocuğunuzun teknolojiyi kullanma süresi ve şekli sizi kaygılandırıyor olabilir. İnternet ve teknoloji kullanımı ile ilgili yasak ve cezalar yerine hem çocuğunuzu hem de sizi daha iyi hissettirecek ve aranızdaki ilişkiye zarar vermeyecek genel önerilerimizden bahsedelim. 1.183 kez okundu
Eşyaların değerlerine ve yararlarına bakılmaksızın biriktirilmesine istifleme bozukluğu (dizpozofobi) adı veriliyor. İstifleme bozukluğuna sahip kişiler eşyaları biriktirme konusunda aşırı istek duyarken onlardan vazgeçme konusunda ise yoğun sıkıntı hissediyor. Biriktirilen nesnelerin çeşitli ve düzensiz olması istiflemeyi koleksiyonculuktan ayırıyor. Koleksiyoncular belirli bir alana yönelik nesneleri düzenli şekilde toplarken istifçiler; broşürleri, promosyon ürünlerini, Devamı…
Psikolog unvanını kullanma hakkı olmadığı halde kendini psikolog veya klinik psikolog olarak tanıtan kişilere sahte psikolog deniyor. Bu konuda idari ve adli işlem yapılması hakkında kamu hizmeti yürüten Türk Psikologlar Derneği’nin sahte psikologlarla ilgili videosunu buradan izleyebilirsiniz. 1.096 kez okundu
Hayatımızın doğal akışını beklenmedik şekilde bozan travmatik yaşantılar yoğun stres yaratıyor. Bu yoğun stresle birlikte ortaya çıkan tepkiler 4 başlık altında ele alınıyor. 1 • Bilişsel ve duygusal olumsuzluk Travmatik yaşantıya maruz kaldığımızda bilişlerimizde ve duygudurumumuzda olumsuz değişiklikler meydana geliyor: Travmatik olayın tamamını hatırlamakta zorlanmamız Kendimiz, diğerleri ve dünyaya yönelik Devamı…
Sinir hücrelerimiz arasındaki iletişimi sağlayan biyokimyasal maddelerden biri olan serotonin, duygularımızdan motor becerilerimize kadar vücudumuzun her bölümünü etkiliyor. Serotonin; iyi hissetme, uykunun düzenlenmesi, sindirim işlevlerinin kontrolü, kanın pıhtılaşması ve yaraların iyileşmesi gibi süreçlerde görev alıyor. Yapılan araştırmalarda, depresyonu olan bireylerin serotonin düzeylerinin düşük olduğunu tespit ediliyor. Ayrıca serotonin eksikliğinin uykusuzluk Devamı…
Öfkeyi tetikleyen durumlardan ve öfkenin işlevinden bir önceki yazımda bahsetmiştim. Şimdi ise öfkenizi yönetirken size yardımcı olacağını düşündüğüm birkaç öneri sunacağım. Öfkenizin sağlıklı ve işe yarar olabilmesi için öncelikle öfkenin varlığını kabul edin. Öfkenizi ifade etmeden önce “neden” ve “kime” öfkeli olduğunuzu kendinize sorun. Sizi tehdit eden, engelleyen veya adalet Devamı…
Yeme davranışlarınız; genetik yapınızdan, hormonlarınızdan, içinde bulunduğunuz kültürden ve medyadan etkilendiği gibi psikolojik durumunuzdan da etkilenir. İster obeziteniz olsun, isterseniz ideal vücut ağırlığına sahip olun duygularınız ve düşünceleriniz yeme alışkanlığınızı etkileyerek ağırlığınızı kontrol etmenizi zorlaştırabilir. Nasıl, nerede ve ne kadar yediğiniz; öfke, gerginlik, can sıkıntısı, mutluluk, sevinç ve heyecan gibi Devamı…
Çatışma, birden daha fazla seçenek veya olasılıkla karşı karşıya kaldığımızda ortaya çıkar. Stres düzeyimizi artıran ve bize kararsızlık yaşatan çatışmanın üç türü vardır. 1 • Yaklaşma-yaklaşma çatışması Bize cazip gelen iki veya daha fazla seçenekten birini seçmemiz gerektiğinde yaşadığımız çatışmadır. Günlük yaşamımızda sıklıkla karşılaştığımız ve çözümü en kolay olan çatışma Devamı…
Yansıtma kendi duygu, düşünce ve arzularımızı karşımızdaki kişiye yüklememizdir. Başarısız olan bir öğrencinin, düşük ders notlarının sebebini öğretmeninde araması yansıtma örneğidir. Bu savunma mekanizmasını genellikle bastırma ve inkâr mümkün olmadığında kullanırız. Bastıramayacağı veya inkâr edemeyeceği kadar yoğun değersizlik hissi yaşayan bir kişi, “Herkes beni küçümsüyor! Bana hep yukarıdan bakıyorlar.” düşüncesiyle Devamı…
Stresin, değişikliklere uyum sağlamak için verdiğimiz bir tepki olduğunu ve vücudumuzun alarm sistemini harekete geçirerek birçok belirti ortaya çıkardığını Stres nedir? adlı yazımda anlatmıştım. Söz konusu stres belirtilerini ise dört başlık altında toplayabiliriz. Vücudumuzun harekete geçmesini sağlayan fiziksel belirtiler, stres kaynağı ortadan kalktığında zamanla azalır. Karşılaştığı sorunu çözmeye çalışan zihnimiz, Devamı…
İnkâr, egomuzu tehdit eden bir gerçeği görmezden gelmemiz veya yok saymamızdır. İnkâr yoluyla söz konusu gerçeğin vereceği rahatsızlık hissinden uzaklaşmış oluruz. Bu savunma mekanizmasının örneğini çocuklarda gözlemleyebiliriz. Elma isteyen bir çocuğa: “Elmamız kalmadı, hepsini yedik.” dediğinizde, çocuktan “Hayır, elma kaldı! Hepsini yemedik.” tepkisini alabilirsiniz. Bu basit bir inkâr örneğidir. İnkâr, Devamı…
Stres, iç dünyamızda veya çevremizde meydana gelen değişikliklere karşı verdiğimiz uyum sağlama tepkisidir. Bu değişiklikler hastalık, kaza ve işsizlik gibi olumsuz; düğün planlamak, üniversiteye başlamak ve sahne gösterisi yapmak gibi olumlu olaylarla ilgili olabilir. Stres, vücudumuzun alarm sistemini devreye sokarak birçok fizyolojik ve psikolojik belirti ortaya çıkarır. Bu belirtilerle birlikte Devamı…