İlk kez 1920’li yıllarda epileptik nöbetlerin azaltılması amacıyla kullanılmaya başlanan ketojenik diyet, günümüzde kronik hastalıkların yönetimini kolaylaştırmak ve ağırlık kaybını desteklemek için de kullanılıyor.
Ketojenik diyet az miktarda karbonhidrat, makul miktarda protein ve çok yüksek miktarda yağ içeren bir beslenme modelini ifade ediyor.
Enerji elde etmek amacıyla vücut öncelikle karbonhidratları, sonra yağları ve en sonunda da proteinleri kullanıyor. Karbonhidrat ve protein içeriği düşük olan ketojenik diyet, vücudun gereksinim duyduğu enerjinin tamamına yakınının yağlardan karşılanmasını hedefliyor. Bu durumda keton cisimcikleri adını verdiğimiz maddeler açığa çıkıyor. Bu maddelerin kanda aşırı oranda artışı ketozis olarak isimlendirdiğimiz şok tablosunun gelişmesi ile sonuçlanabiliyor.
Ketojenik diyet düşük karbonhidrat alımı ile vücudun ketozise sokularak depo yağların yakılmasını amaçlıyor.
Karbonhidrat yönünden kısıtlı bir beslenme modeli olan ketojenik diyette aşağıdaki besinler ya yasaklanıyor ya da bunların miktarları kısıtlanıyor:
- Ekmek, tahıllar, şeker ve şekerli besinlerin tamamı yasaklanıyor.
- Simit, poğaça, börek, kurabiye ve kek gibi hamur işlerinin tamamı yasaklanıyor.
- Muz, üzüm, incir, portakal, elma, karpuz, çilek, ananas ve yaban mersini gibi karbonhidrat açısından zengin olan taze meyveler ile kuru meyvelerin tamamı yasaklanıyor.
- Patates ve mısır gibi karbonhidrat miktarı yüksek sebzeler yasaklanıyor.
- Süt, yoğurt, kefir, ayran ve peynir gibi süt ürünlerinin miktarı kısıtlanıyor.
- Antep fıstığı, ceviz, badem ve fındık gibi yağlı tohumların miktarı kısıtlanıyor.
- Kuru fasulye, kuru nohut, barbunya, börülce ve maş fasulyesi gibi kuru baklagillerin miktarı kısıtlanıyor.
Ketojenik diyet; zeytinyağı, tereyağı, kaymak, krema, mayonez gibi yağ içeriği yüksek besinlerden meydana geliyor.
Ketojenik diyetler, 5/1, 4/1, 3/1, 2/1 veya 1/1 oranlardan biri kullanılarak uzman diyetisyen tarafından danışana özgü olarak planlanıyor.
Ketojenik diyet programlarının içeriği
- Ketojenik diyette yüksek karbonhidrat içerikleri nedeniyle ekmeğe ve tahıllara yer verilmiyor.
- Ketojenik diyette protein yumurta, balık, beyaz et ya da kırmızı etlerden karşılanabiliyor.
- Antep fıstığı, ceviz, badem ve fındık gibi yağlı tohumlar makul miktarlarda kullanılıyor.
- Yağ kaynağı olarak ise zeytinyağı, tereyağı, kaymak, krema ve mayonez kullanılıyor.
Ketojenik diyetler genellikle 3 ana öğünden ve 1 ara öğünden oluşacak şekilde planlanıyor.
Ketojenik diyetin riskleri nelerdir?
- Metabolizma hızında düşüş
- Kabızlık
- Kolesterol ve diğer kan lipitlerinde artış
- Bilişsel fonksiyonlarda gerileme
- Karaciğer yetmezliği riskinde artış
- Yaşam kalitesinde kötüleşme
Ayrıca ketojenik diyetin kardiyak aritmi riskinde artışa neden olabileceği belirtiliyor.

Sürdürülebilirliği düşük olan bu beslenme modeli, tıbbi tetkikler yapıldıktan sonra uzman diyetisyen takibinde uygulanabilir. Ketojenik diyet hakkında geniş bilgi için uzman diyetisyeninizle görüşün. Sağlıklı günler diliyorum.
Bir yanıt yazın