Düşük karbonhidratlı ve yüksek yağlı bir beslenme biçimi olan ketojenik diyet, vücudun ketozis adı verilen bir metabolik duruma girmesine neden oluyor.
Bu durumda vücut yağ depolarını enerji olarak kullanmaya başlıyor. İşte ketojenik diyet hakkında rehber niteliğinde bilgiler:
Özellikle ağırlık kaybı için tercih edilen ketojenik diyet, vücut ketozis durumundayken yağ depolarının azaltılması esasına dayanıyor. Bu durum genellikle kilo kaybı anlamına geliyor.
Ketojenik diyet, karbonhidratları azaltırken yağ ve protein alımını artırıyor. Böyle bir senaryoda vücut enerji kaynağı olarak yağları kullanıyor.
Ketojenik diyet özellikle insülin direnci, tip 2 diyabet ve epilepsi gibi vakalarda kullanılıyor olsa da önemli sağlık riskleri barındırıyor.
Ketojenik diyetin yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kalp-damar hastalıkları ile yaşayan bireyler için uygun olmadığı bildiriliyor.
Ketojenik diyet, karbonhidrat alımını sınırlandırdığı için bazı besinlerden kaçınmak gerekiyor. Bu besinler arasında ekmek, makarna, pirinç ve şeker gibi besinler yer alıyor.
Yağlı besinleri ve etleri bolca içeren bu diyette renkli sebzeler ve yeşil yapraklı sebzeler neredeyse hiç bulunmuyor.
Ketojenik diyet, ketozis durumuna girilinceye kadar birkaç gün sürebiliyor ve bu dönemde yorgunluk, hâlsizlik, baş ağrısı ve öfke nöbetleri gibi belirtiler görülebiliyor.
Ketojenik diyette bolca su içmek gerekiyor. Bu diyetteki gibi aşırı miktarda yağ ve protein tüketmek sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Bu nedenle ketojenik diyetin mutlaka kontrol altında uygulanması gerekiyor.
Uzun vadede uygulanabilecek, sürdürülebilir bir beslenme yaklaşımı olmayan ketojenik diyet bazı sağlık sorunlarına ve besin yetersizliklerine sebep olabiliyor. Bu nedenle, diyeti uygulamadan önce diyetisyeninize danışmanızı tavsiye ediyorum. Sağlıkla kalın.
0 yorum